İster iş hayatımızda, ister özel hayatımızda, isterseniz de kişisel gelişimimizde olsun, hedefimize doğru koşarken genelde bir B planın...

business, b plan


İster iş hayatımızda, ister özel hayatımızda, isterseniz de kişisel gelişimimizde olsun, hedefimize doğru koşarken genelde bir B planına sahip oluruz. Bunun sebebi de genelde "o olmazsa bari şu olsun" mantığında, asıl A planına göre daha zayıf, daha az tatmin edici bir plan ile kendimizi güvende hissetmek gerektiğindedir.  

Umarım başlık yanlış anlaşılmaz. Çünkü konumuz iş hayatı:)

modern times, charlie chaplin, capitalism, kapitalizm

Umarım başlık yanlış anlaşılmaz. Çünkü konumuz iş hayatı:)

Cehalet ne bilgiyi ne de tevazuyu doğurur. Aksine özgüven ve cesareti doğurur.

dunning kruger, dunning kruger effect, dunning kruger etkisi

Cehalet ne bilgiyi ne de tevazuyu doğurur. Aksine özgüven ve cesareti doğurur.

Gelin dürüst olalım ve itiraf edelim : Plaza hayatında başarının yolu sadece çok çalışmak veya yaratıcı olmaktan geçmiyor. Bu yolda onla...

chess, business life

Gelin dürüst olalım ve itiraf edelim : Plaza hayatında başarının yolu sadece çok çalışmak veya yaratıcı olmaktan geçmiyor. Bu yolda onlarca parmatre rol alıyor.

İş hayatı acımasızdır. Kanunlar çalışandan yana gibi görünse de genelde işveren lehine ile sonuçlanır. Mobbing dersin, ispatlayamazsı...



İş hayatı acımasızdır. Kanunlar çalışandan yana gibi görünse de genelde işveren lehine ile sonuçlanır. Mobbing dersin, ispatlayamazsın; haksızlık var dersin anlatamazsın; motivasyonun düşmüştür performansı düşük derler. İşin içine bir de rekabet, ayak oyunları falan girince hep diken üstündesindir.   

Eminim bir çoğumuz,  okumuş da olsak, okumamış da olsak hatta belki de hiç bir zaman okumayacak olsak da elimizdeki kitaplara sımsıkı s...



Eminim bir çoğumuz,  okumuş da olsak, okumamış da olsak hatta belki de hiç bir zaman okumayacak olsak da elimizdeki kitaplara sımsıkı sarılırız. Onları güzel kitaplığımızda özenerek dizer, bir koleksiyon gibi davranırız. Birisine ödünç verirken içimizden "umarım çok yıpratmaz veya unutturmaz" deriz.

Kitapların bir koleksiyon gibi davranılması konusunda ben çok emin değilim.  Sebeplerine gelince:

- Okuduğunuz bir kitabı ikinci kez okuma ihtimaliniz çok düşüktür. Çoğunlukla kitaplıkta sadece bir görüntü olarak hayatına devam eder.

- Bir koleksiyon parçası olacağına, neden okunması için birine verilmesin veya bir yere bağışlanmasın ki?

- Minimalist yaklaşıma terstir. Evde gereksiz yer kaplayan eşya olmamalıdır

İtiraf etmeliyim ki benim de bir kitaplığım var. Ancak bu küçük kitaplığımda her zaman bir sirkülasyon vardır. Yenilerine yer açılması için okuduğum kitapları ya çok ucuza Letgo dan satmayı denerim, ya birine okuması için veririm(çoğunlukla) ya da elimde kaldıysa bir yere bağışlarım. Böylece yenilerine yer açarım. Yenisinden kasdettiğim illa da satın alma olacak değil. Ben de bir başkasından alabilirim. Kitaplar paylaşılmak içindir. 

Sadece referans olabilecek veya ikinci kez okuma ihtmalimin yüksek olduğu kitapları elimde tutmaya devam ederim. Onlar da azınlıktadır çünkü okurken sık sık önemli yerleri not alırım. İhtiyaç halinde kitaba geri dönmek yerine notlarıma bakarım.

Siz de eğer kitaplarınıza aşıksanız, bir koleksiyon gibi tutuyorsanız, bir de bu gözle bakmanızı tavsiye ederim. Hemen dağıtın demiyorum ama değerlendirin:)


© 2017 masumrobot.com