Yapıcı eleştiri değerlidir. Olmadığı zaman bireysel olsun şirketsel olsun her şey dört dörtlük sanılır. Gelişime kapalı olunur.
Plaza dilinde karşımıza feedback(geri dönüşüm) olarak çıkar.
Bununla birlikte kimlerin sizi, ekibinizi, şirketinizi, yaptığınız bir ogranizasyonu veya bir olay karşısında takındığınız tavrınızı eleştirme hakkına sahip olduğu tartışılır. İfade özgürlüğünü bir kenara koyarsak, herkesin eleştiri hakkına sahip olup olmadığı tartışılır. En azından benim için öyle.
Mesela, yaptığınız bir organizasyonda, imkanı olmasına rağmen hiç bir yardımda bulunmayan, bir başka deyimle sofrada tuzu bulunmayan birinin eleştiri hakkı var mıdır?
Mesela yaşadığınız bir olay veya iyi bildiğiniz bir konu hakkında, hiç bir deneyimi olmayıp sadece teorik bilgilere sahip birinin eleştiri hakkı var mıdır? (Akıl vericiler)
Mesela, doğru düzgün tanımadığınız veya samimi olmadığınız biri?
Diyeceksiniz ki geriye kim kaldı ki. Emin olun, daha çok insan var:)
Diyeceksiniz ki, o kadar sınırlamamak gerek. Herkesin hakkı olabilir. Doğru. Peki bu verdiğim örneklerden biriyle karşılaşırsanız, eleştiriyi ne kadar önemsersiniz?
© 2016 masumrobot.com
ELESTIRI: Halka acik kitap veya eserler icin anlasilabilir buluyorum konu insan iliskilerine gelince, bence sorulmadikca yorum yapmamak lazim, insanlarin kalbi buzdan yumusak hemen kiriliverir. Insanlari baskalarina zarari dokunmadigi surece oldugu gibi kabul etmek yasama sanatidir bence.
YanıtlaSilGüzel bir yazı olmuş. Bu noktadaki sıkıntı bence şudur: Samimiyetin ne olduğunu bilmemek. İnsan ilişkilerinde (özellikle bizim toplumumuzda) samimiyet ile laubalilik çok sık karıştırılıyor. Herkes kendisine ait özel bir alan olduğunu biliyor ancak büyük bir çoğunluk bir diğerinin sınırını işgal etmekte bir mahsur görmüyor. Olayın özeti "bana ne" diyebilmekte yatıyor. İnsanın kendisini etkilemeyen, başkalarının hayatlarıyla ilgili olan durumlara/olaylara burnunu sokmaması gerek. Eleştiri mevzusunda ise bizim toplumumuzda maalesef büyük bir çekememezlik ve narsistlik söz konusu. Bir projenin eksikleri olabilir. İnsan mükemmel bir varlık değil. Bu eksiklikler de doğru bir üslupla getirilen eleştiriler ile kapatılır/geliştirilir. "Ben daha iyisini yaparım.", "Ya bırak! O öyle mi yapılır!" tarzındaki üslupları eleştiri sananlar yüzünden çoğu şey gelişemiyor. Eleştirebilmek için önce eleştirinin ne olduğunu bilmek, konu hakkında deneyim yahut bilgi sahibi olmak gerek diye düşünüyorum.
YanıtlaSilDaha konuşurken yorum katanlar ve notayı koyanlar var. Konuşmak bedava ve insanlar bunu hobiye çevirdi.
YanıtlaSilKabul ettirmek hobisi
Ya da
Başka bir noktadan baktığımda mesela siyaseti eleştirmek ve yapılmayanı yapmış gibi çevresinde anlatmak.
Bana göre boş zamanı çok olan insan ,boş eleştiri yapar, dinlemeden yapar , bilmediği konular üzerinde yapar.