Bu akşam itibarı ile sonunda elimdeki kitabı -Zamanın Kısa Tarihi- bitirdim. İngiliz fizikçi Stephen Hawking ' in 1988'den beri en çok satan değerli eseridir. Bilim türünde olan kitapta, evrenin yaratılışı, uzay-zaman ilişkisi, kara delikler, kütle çekim kanunu ve daha bir çok fizik kanunu matematiksel olarak oldukça ayrıntılı anlatılmış. Kısaca emek büyük.
Sonra aklıma bir kitap neden ikinci kez okunmasın ki sorusu geldi. Kulağa önce ağır bir yük ve diğer kitaplara ihanetmiş gibi gelebilir. Ancak biraz düşünülünce bir kitabı ikinci kez okumak için o kadar çok sebep bulunur ki. Filmler için de geçerli olmak üzere elbetteki her kitabın ikinci kez okunmasına gerek yoktur. Mesela bir polisiye romanının sonunu artık biliyorsunuz, tekrar okumanız eski heyecanını vermez. Hangi kitapların buna değeceğine karar verecek olan sizsiniz. Ama biz faydalarına odaklanalım.
- Nasıl ki kitabın başında iken sonucunun bilinmesi gerekiyorsa, aynı şekilde sonunda iken de başlangıcının bilinmesi gerekir. Ancak çoğu kez başlangıçtaki ayrıntıları ve sonucuyla olan bağlantılarını kaçırırız. Mesela Yüzüklerin Efendisi. Daha başında iken onlarca karakter ve olaylar anlatılır. İlerledikçe onları toparlamak için başlangıçtaki bilgilere tekrar ihtiyaç duyarsınız. Bu durumda kitabı ikinci kez okuduğunuzda her ne kadar sonucu bilseniz de, yeni bağlantılar kurduğunuzdan zevk alacaksınız.
- Özellikle bilimsel, mesleki, kişisel gelişim ve referans kitapları dümdüz okunup anlaşılan kitaplar değildir. Bazen aynı cümleleri tekrar tekrar okunamanız, notlar almanız, hatta başka kaynaklara da göz atmanız gerekebilir. Bu nedenle bu tür kitaplar iki hatta daha fazla kez okunabilir. Her okunduğunda yeni ayrıntılar öğrenilir.
- Geçmişte kitabı okuduğunuz dönemde sahip olduğunuz zihniyet ile bugün sahip olduğunuz zihniyet tamamen farklı olabilir. Yaşlılık dönemine kadar insanın zihniyeti gelişir, değişir ve olaylara bakış açısı genişler. Yani çerçevesini büyütür. Mesela 18 yaşında iken Das Kapital'i okuduğunuzda kapitalizm, emek, burjuvazi, proleterya gibi bazı terimleri öğrenirsiniz, bilgi edinirsiniz. Ama 33 yaşında okuduğunuzda bunların yanında, günümüzdeki piramidi, bankaların kapitalizmdeki rolünü anlarsınız Sosyalizmin günümüzde mümkün olup olamayacağını irdelersiniz. Sistemi eleştirmeye başlarsınız. (Bu madde gelişime açık olmayan, 7 sinde neyse 70 inde de o olan canlılar için geçerli değildir)
- Okuduğunuz sırada kafanız başka yerlerde ise sadece zaman kaybetmişsinizdir:) Mutlaka tekrar okuyun.
Atıf Yılmaz der ki: "Bir filmi tam olarak anlamak için 3 kez izlemeniz gerekir."
Game of Thrones'u 2. kez izlediğimde aynı zevki tekrar almıştım. Çünkü bir çok yeni ayrıntı ve bağlantı yakalamıştım.
Sizce, başka kitaplar dururken bir kitabı 2. kez okumak vakit kaybı mıdır?
© 2014 masumrobot.com
Pride and Prejudice'i 2 kere okudum
YanıtlaSilonce Turkcesini sonra ingilizcesini
tv dizisini ve filmini 2 kere seyrettim.
Atif beyin soyledigi bence kitaplar icin de gecerli olabilir :) fizikci olmadigima sasmamak lazim Stephen 'in kitabini bende cok anlayamadim yil 1997 felandi okudugumda. Sorun bende sanmistim, kuresel bir payda bu sanirim :)
O zaman bunu anlayan varsa bize topluca yazarak çizerek anlatsın artık:)
Silİnsanlar bu kitapları yazmak için yıllarca okullarda dirsek çürütmüşler. Uzun yılların bilgi ve birikimiyle yazılmış eserler bunlar. Bizim gibi üniversiteden sonra iş hayatına atılan kimselerin, böyle kitapları bir defada anlaması hem tuhaf hem de emeğe haksızlık olurdu sanırım.
YanıtlaSilÖzellikle bilim-teknik kitapları konusunda buna katılıyorum. Ama bu, bir kitap ilk okuyuşta anlaşılıyorsa ona az emek harcandığı anlamına gelmemeli.
SilElbette. "Aşk ve Gurur" kitabından bahsetmiyordum bende. Bilim, teknik, sosyoloji, felsefe, ruhbilim... İşletme mezunu olup, gününüzün 9 saati bir şirkette geçiyorsa, eve gidip de Freud'un yada Darwin'in yada Hawking'in kitaplarını bir çırpıda okuyup anlamayı beklememelisiniz. Yan okumalar yapmalısınız, defalarca aynı sayfayı okuyacak sabrınız olmalı, gerekirse terminolojiyi de öğrenmelisiniz.
Sil